22 Mayıs 2012 Salı

Korece İsmini Öğren :D

1. Soyadınız : Korece soyadınız: doğum yılınızın son numarası.- 0: Park
- 1: Kim
- 2: Shin
- 3: Choi
- 4: Song
- 5: Kang
- 6: Han
- 7: Lee
- 8: Sung
- 9: Jung


II. Middle name : doğduğunuz ay.- 1: Yong
- 2: Ji
- 3: Je
- 4: Hye
- 5: Dong
- 6: Sang
- 7: Ha
- 8: Hyo
- 9: Soo
- 10: Eun
- 11: Hyun
- 12: Rae


III. İsim : doğum tarihiniz.- 1: Hwa
- 2: Woo
- 3: Joon
- 4: Hee
- 5: Kyo
- 6: Kyung
- 7: Wook
- 8: Jin
- 9: Jae
- 10: Hoon
- 11: Ra
- 12: Bin
- 13: Sun
- 14: Ri
- 15: Soo
- 16: Rim
- 17: Ah
- 18: Ae
- 19: Neul
- 20: Mun
- 21: In
- 22: Mi
- 23: Ki
- 24: Sang
- 25: Byung
- 26: Seok
- 27: Gun
- 28: Yoo
- 29: Sup
- 30: Won
- 31: Sub

Güzel buldum ve sizinle paylaşmak istedim 
Benimki Kang Rae Seok

İşte adam budur ^^

Yav sen nasıl bişeysin. Bi insan bu kadar fit olabilir. :D İzlemediğim dizisi kalmadı :D MinHomm :D


Personal Taste 


3 günde bitirdiğim o muhteşem dizi :D Kabataslak konusu:
Normal bir erkek olan Jeon Jin Ho bir kizla oda arkadasi olabilmek için escinsel rolü yapar. Organizasyon ve ütü yapmak gibi zevklere sahip olan ve acilara katlanan, duygularini belli etmeyen biri olarak biliniyor. Temizlik konusunda çok titiz ama ayni zamanda kadinlarin duygularini kesfetmek gibi bir yetenege sahiptir.


Amaa bu kadarla sınırlı kalmıyo tabi. :D
Dizi de Jeon Jin Ho'nun o kısa pantalonları kadar hiçbişeye bu kadar sinir olmadım. Lee Min Ho o kadar uzun ki pantalonlar kısa geliyo. Bi röportajındada bacakları uzun olduğu için hazır giyimden hiçbir pantalon olmadığını söylemiş.. Yinede yakışıklıydı ama.. :D 

Saçlarına bayıldııımm. Her saç yakışıyo adama :D Park Gae İn'le de yakışıyolardı ama aralarında 10 yaş varmış. O_o. Bu koreliler gerçekten küçük gösteriyorlar. :D 
Kız başlarda o kadar kötü giyiniyodu ki bıktırmıştı artık. Ama Jin Ho olaya el attı. Sonra gitti kıza aşık oldu. :D
Fazla spoiler vermeye gerek yok. :D

Ama öldüğüm bittiğim hasta olduğum  sahne tabikide ''GAME OVER'' sahnesiydi. :D

Kız gay olmadığını öğrendi falan falan :D

Ayy 2. sinir olduğum şey Jin ho ya yapışık o kız. Hem çirkin hem yapışkan. 
Neyse ki Personal Taste sonu saçma biten kore dizilerinden olmadı <3 :D:D



City Hunter ''Şiti Hantı''

Kim Na Na' nın Şiti Hantı demesine hasta olmuştum. :D Fena bi diziydi. Aksiyon, romantik, aile.. Herşeyden biraz vardı dizide :D diziye başlama sebebim tabiki Lee min ho :D 

.Öncelikle rahatça söyleyebilirim ki dizi gerçekten çok güzeldi. Polisiye olduğu için başta ön yargılı davrandım ben ama umduğumdan çok daha romantik çıktı City Hunter.. Lee Min Ho’yu ilk defa romantik komediden başka türde bir dizide izlemek de başka bir zevk verdi bana.. Çocuğun dövüş sahneleri falan görsel ziyafetti adeta, başa sarıp sarıp izlenecek cinsten :)Oyunculuğu ise tek kelimeyle mükemmeldi, hele sonlarda gerçekten kendini aştı, sinema filmi izler gibi izledim onun sahnelerini..
Neyse tüm bunları detaylı detaylı anlatacağım önce dizinin konusundan bahsedeyim henüz izlemeyenler için..
Lee Yoon Sung (Lee Min Ho) henüz bir aylıkken ölen babasının en yakın arkadaşı tarafından kaçırılır ve babasıyla birlikte ölen 20 askerin intikamını almak için eğitilir.. 17 yaşındayken tüm bunları öğrenir ve bambaşka bir insan olmak üzere kendini geliştirir. Yıllar sonra mükemmel kariyeriyle ile Seul’e dönen Yoon Sung uzman olarak Choong Wa Dae’de çalışmaya başlar fakat asıl görevi çeşitli yasadışı suçlara da bulaşmış olan 5 kişiden babasının ve Nampo Limanı’nda ölen askerlerin intikamını almaktır..

Öncelikle dizinin 1. bölümüne bayıldım, askerlerin öldükleri sahne gerçekten çok etkileyiciydi, hele Yoon Sung’un babasının öldüğü sahne dizinin asıl konusu olan intikamın gerekçesini çok güzel anlattı izleyenlere.. Vee yıl atladıktan sonra Lee Min Ho’nun 17 yaşındaki haline cidden bayıldım.. Tatlı, sevimli, her şeyden habersizdi zavallım. O dağınık saçları salaş kıyafetleriyle beni benden aldı, yemek yiyişi, kızlara göz kırpması falan al sık yanaklarımı dedirtti adeta :)Daha sonra dönüşeceği karizmatik, kariyerli, cool ve maalesef hallyu star saçıyla Seul’e dönen Yoon Sung’dan daha çok sevdim.
Bildiğimiz üzere Nana kızımız başkanın koruması ve Yoon Sung’un Judo hocası.. Bu kadar minyon, mini minnacık bir insanın koruma olabileceğine inanamıyor insan ama gerçek bu.. Çok akıllı, tatlı, duygusal, şahane bir karakter kendisi.. Baştan sona sevmediğim, rahatsız olduğum hiçbir şeyle karşılaşmadım Nana’da.. Diğer dizilerde esas kızların yüzsüzlük edip esas oğlanın peşinden ayrılmamasına sinir olurdum aslında ama bu dizide öyle olmadı. Çünkü biliyordum ki bu ikilinin bir arada olması gerçekten çok zordu ve kız çocuğu çok ama çok seviyordu.. Son bölüme kadar yanlış anlama, bir ayrılıp bir barışma falan olmadan yaşadılar aşklarını, uzaktan da olsa.. İkilinin en sevdiğim sahnesi de judo dersi sahnelerinden biri oldu.. Bu sahnede kız Yoon Sung’un City Hunter olduğunu ve omzunun yaralı olduğunu biliyor ama bunu çaktırmaması, çocuğu yerden yere atması gerekiyordu. İkili böyle hüzünlü hüzünlü bakıştılar, kız yapamadı, ona dokunamadı.. Ne tatlı kız bu Nana..

Aman allahım bu sahneee.. Eriyip bittiğim sahne :D 
Bu sahneyi ne zaman görsem gülmekten alamıyorum kendimi çünkü nasıl çekildiğini gördüm TV’de.. Kızın altında sebze kasası gibi bir şey vardı, ancak ulaşabiliyordu Min Ho’nun boyuna :D
Çok beğendiğim bi diziydi.. :D 
Birbirlerine çok yakışıyorlar :D